Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu (TİSK) Yönetim Kurulu Başkanı Özgür Burak Akkol, TİSK ekosistemi olarak istihdamı artırmak istediklerini belirterek, istihdamda olmayan kadın ve gençleri, yeni nesil program ve teşviklerle işletmelere kazandırmayı amaçladıklarını söyledi.
Divan Kuruçeşme’de düzenlenen “Birlikte Daha Güçlü Bir Gelecek Zirvesi”nin açılışında konuşan Akkol, Cumhuriyet’in 100. yıl dönümünü kutladı.
Filistin’de yaşananlara da değinen Akkol, “Filistin’de hayatını kaybeden tüm masum sivillerin, en başta da çocukların acısını derinden yaşıyoruz. Bir an önce barışın hakim olmasını, sivil kayıpların son bulmasını diliyoruz.” diye konuştu.
Orta Vadeli Programı ve 12. Kalkınma Planı’nın açıklandığını anımsatan Akkol, iki çalışmanın da üretimin, istihdamın ve yatırımın teşvik edilmesiyle ilgili yapısal reformları içerdiğini anlattı.
TİSK olarak, devlet ve çalışanlarla birlikte programlardaki konulara odaklanarak, millete fayda sağlayacak çözümler üretmeye her zaman hazır olduklarını belirten Akkol, şunları kaydetti:
“Deprem, yangın, sel destekleri… Biz her zaman, iyi günde kötü günde devletinin yanında olan, ihtiyaç duyulan her anda elini taşın altına koymayı seçen bir ekosistem olmayı tercih ettik. Geçtiğimiz yıllarda yaşanan salgın sürecinde atılan her adımda tüm desteğimizle, elimizden gelen tüm yardımlarla hep yan yanaydık. Yangınlar oldu bölgedeydik, sel felaketi oldu oradaydık. Elim deprem felaketini yaşadık, oradaydık. Halen maddi manevi tüm teşkilatımızla destek olmaya devam ediyoruz. Depremin ilk günlerinde işletmelerimizdeki madencilerimizi ve yüzlerce arama kurtarma ekiplerimizi afet bölgesine gönderdik. Duyarlı ekosistemimizin ayni ve nakdi destekleri sadece ilk 1-2 haftada 10 milyar lirayı aştı. Dünyanın en gelişmiş konteyner kentlerinden okullara, çocuk eğitim merkezlerinden kadın gelişim merkezlerine, gençlere kodlama eğitimlerinden tüm vatandaşlara sağlık hizmetlerine, tiyatrolardan istihdam merkezlerine ‘bölgeyi asla yalnız bırakmayacağız’ sözümüzü tutuyoruz.”
Akkol, Orta Vadeli Programda da görüldüğü gibi 2024 ve 2025’in sıkı bütçe ve tasarruf yılı olacağına dikkati çekerek, “Şirketlerimizi buna hazırlamaya çalışıyoruz. Hem dünyadaki hem de ülkemizdeki makro ekonomik koşullar, şirketlerimizin finansmana ulaşımını zorlaştırıyor. Ucuz finansmana, ihracatı, üretimi, istihdamı destekleyen finansmana her zamankinden daha çok ihtiyacımız var.” dedi.
Türkiye’nin genç nüfusuna ve çalışkan insanına güvendiklerini ifade eden Akkol, Türkiye’nin genç nüfus bakımından birçok ülkeden daha iyi durumda olduğuna dikkati çekti.
“Gençlerimizi cesaretlendirecek uygulamalara ihtiyacımız var”
TİSK Yönetim Kurulu Başkanı Özgür Burak Akkol, Türkiye’de nüfusun yüzde 15’inin 15-24 yaş arasında olduğuna işaret ederek sözlerini şöyle sürdürdü:
“Yani 13 milyon gencimiz var. Bu sayı 120 ülkenin toplam nüfusundan daha fazla. Bir başka veri, ortanca yaş verisi. Ülkemizin ortanca yaşı 32,2. Dünyanın en büyük ekonomileri olan Amerika’dan 6,3 yaş, Japonya’dan 16 yaş, Almanya’dan 15 yaş, İngiltere’den 8,5 yaş, Fransa’dan 9,5 yaş daha genciz. Gençlerimizi daha iyi anlayacak, onlara daha fazla fırsatlar sunacak, onları daha fazla cesaretlendirecek uygulama ve yaklaşımlara ihtiyacımız var. Çünkü biz TİSK ekosistemi olarak istihdamı artırmak istiyoruz.”
“Serbest ticaret anlaşmaları artırılmalı”
Bir taraftan işveren maliyetlerini azaltacak, diğer taraftan çalışanları destekleyecek teşviklere büyük ihtiyaç duyulduğunu vurgulayan Akkol, şöyle devam etti:
“Genç nüfusu ve bilhassa kadınlarımızı daha fazla istihdama yöneltecek, dijital, teknolojik inisiyatifleri devletimizle beraber hayata geçirmek istiyoruz. Belirli rollerdeki insan kaynağımıza çok yoğun uluslararası talep var. Bunu telafi edecek şekilde, şu an istihdamda olmayan kadın ve gençlerimizi, yeni nesil program ve teşvikler ile işletmelerimize kazandırmayı amaçlıyoruz.”
Akkol, dünyada keskin bir rekabetin yaşandığını belirterek, ihracatı desteklemek için yeşil dönüşümün de içinde olduğu desteklere ihtiyaç duyulduğunu dile getirdi.
Serbest ticaret anlaşmalarının artırılmasının önemine değinen Akkol, gerek mevcut anlaşmaların geliştirilmesi gerekse yeni anlaşmalara imza atılması konusunda ellerinden geleni yapmaya hazır olduklarını anlattı.
“Sıfır kayıt dışılığın olduğu bir ekosistemiz”
Türkiye’nin sanayi üretiminin yüzde 37’sinin İstanbul ve çevresinde olduğunun altını çizen Akkol, “Yüzde 45’i Marmara Bölgesi’nde. Biliyoruz ki bu bölge deprem riski yüksek olan bir bölge. Depreme hazırlık için devletimiz, işçi kesimi ve işverenlerin bir araya getirileceği, kentsel dönüşüm gibi sanayinin dönüşümü konularını görüşeceğimiz platformlara TİSK olarak her türlü katkı sağlamaya ve liderlik yapmaya hazırız.” şeklinde konuştu.
TİSK’in Türkiye’nin en fazla burs veren ekosistemi olduğunu aktaran Akkol, şunları ifade etti:
“Kayıtlı sermayeyi, sıfır kayıt dışılığı temsil eden ekosistem TİSK. İhracatın çok büyük kısmını, katma değerli sanayi üretimini, ilaçtan kimyaya, inşaattan çimentoya, otomotivden dayanıklı tüketime, gıdadan sağlığa en stratejik sektörleri temsil eden ekosistem TİSK. Bünyesinde dünyanın en gelişmiş teknoloji merkezini kuran, salgında ülkesine hastane bağışlayan ekosistem yine TİSK. Özetle, önce devletimize, sonra da kendimize ve samimiyetimize güveniyoruz. Sorunlar olur, problemler olur ama bunları çözecek olan yine bizleriz.”
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz’ın açılış konuşmasını yaptığı programa, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, Adalet Bakan Yardımcısı Niyazi Acar, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Nihat Zeybekci, TİSK yöneticileri ve bağlı işveren sendikalarının temsilcileri ile davetliler katıldı.