Gazeteci Murat Yetkin, açıklanan vergi rekortmenleri listesinde ismini gizleyen kurum ve şahıslara dikkati çektiği bugünkü yazısında bunun nedenini irdeledi.
“Rakamlar devlette bulunduğuna göre kimden çekiniyorlar?” diye soran Yetkin, işin uzmanı kişilerden edindiği şu yorumları aktardı:
“Kimi iş sahipleri enflasyonun ücretleri giderek erittiği ortamda, çalışanlarının (ve örneğin sendikalarının) kendi kazançlarını öğrenmesini ve ücret artışı pazarlıklarında kullanmasını istemiyor.
Bu rakamları devlet makamları biliyor ama örneğin siyasi partiler, dernekler, vakıflar, tarikat ve cemaatler, suç örgütleri o kadar kolay ulaşamıyor bu bilgilere. Bazı iş sahipleri bu grupların kendilerinden para talep etmesinden, ya da güncel argoyla ‘çökmesinden’ endişe ediyor.
Bir de son dönemlerde siyasi ya da sosyal bağlantılarla aniden zenginleştiklerinin göz önünde olmasını istemeyenler var ki o da ‘çökme’ endişesiyle bağlantılı bir şekilde.”
Yetkin, “Kurumlar vergi listesinde de 38 şirket açıklanmak istememiş; bu da şimdiye dek görülmüş en yüksek sayı. Ama son üç yıldır ilk kez açıklanan vergi listelerinin de giderek -devlet yönetimindeki denetim ve hesap verebilirlikteki gerilemeye paralel şekilde şeffaflıktan uzaklaştığı bir ortamdayız. Bu sürecin belirleyenlerinden biri de hâlâ düşürülemeyen enflasyon olması önemli. Baksanıza, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, TÜİK’in enflasyonu yüzde 64,77 ilan etmesine sevinmiş, ‘Yüzde 65 bekliyorduk, azalıyor’ diye demeç veriyor. Saklanan mı, saklatan mı sorumlu bu manzaradan?” ifadelerini kullandı.
Yazının tamamını okumak için .